BIST 100
11.182,96 1,66%
DOLAR
41,2718 -0,13%
EURO
49,0147 0,85%
GRAM ALTIN
4.895,78 0,22%
FAİZ
39,64 -0,65%
GÜMÜŞ GRAM
56,45 -0,47%
BITCOIN
116.605,00 1,04%
GBP/TRY
56,4083 0,38%
EUR/USD
1,1868 0,91%
BRENT
68,39 1,41%
ÇEYREK ALTIN
8.004,59 0,22%
Adana Açık
Adana hava durumu
27 °

GERÇEK OLAMAYACAK KADAR GÜZEL GÜNDÜ!

Ekran Resmi 2023-04-05 18.19.04

GERÇEK OLAMAYACAK KADAR GÜZEL GÜNDÜ!

En
önce kahve falıyla başlamalıyım. 1964
yılının Ağustosuydu
. İncirlik’te, sadece Amerikalıları girebildiği Piyeks isimli süpermarkette
çalışıyordum. Hafta tatilimdi. Tanıdığımız ailenin havalimanının batısındaki bağına
annemle gidiyorduk. Okat Otobüsü(*)
havalimanı kavşağına kadar gidiyordu. Anarşi-terör gündeme hiç gelmediği için
alan arazisindeki kestirme yola vurduk. Yolu yarılamıştık ki, henüz havalanan
iki pervaneli uçak  tam üstümüzden
geçerek tırmanışını sürdürüyordu. Bu kadar yakından görmenin heyecanıyla
anneme, “Sudaki taşıta bindim, karada atlı olsun, motorlu olsun pek çok
arabayla gezdim. Trene bindim. Bir tek uçak kaldı. Acaba binmek kısmet olacak
mı?”
dedim.

BU TEYZEYE İNAN

Bağda
çok iyi karşılandık. Annem, ev sahibesi ile koyu sohbette iken yaşlıca bir
teyze geldi. Saygıyla karşılanışı dikkatimi çekti. Kahve yaptılar. İncirlik’te sosyetik Amerikan kahvelerine
alışmış ta Türk Kahvesi içmezmiş gibi havayla istemedim.
Kaldı ki fal
sözcüğünü tersten okuyarak “LÂF”
kapsamına alarak alay ederdim. Annem, “Oğlum iç, bu teyzenin falı mutlaka çıkar” dedi.
Ev sahipleri de ısrar edince kabul ettim.

Sıra
fincanıma gelmişti. Yaşlı teyze fincanı soldan sağa, sağdan sola çevirip dudak
büküyor, başını sağa sola sallıyor fakat tek kelime etmiyordu. Annem telâşla “Kötü
bir şey mi var maazallah?”
diye sorunca, teyze, “İlk defa karşılaşıyorum; çok
yakında yola gidecek ama, sanki havalarda geziyor gibi, anlayamadım…”
dedi
ve ardından güzel şeyleri ekledi.

LAF DEĞİL, FALMIŞ

Ertesi
gün iş yerinde mesai başladıktan iki saat kadar sonra Müdür Yardımcısı yanıma
gelerek “Sen araba parçalarının da İngilizcelerini biliyor musun?” diye
sordu. Biliyordum. Liseye giderken yanına uğradığım oto tamircisi abimize arada
sırada Amerikalılar da araç getiriyor ve tercümanlığını ben yapıyordum. Bu
sayede, temel parçaları adamakıllı öğrenmiştim. Müdür yardımcısı, “Bizim
oto parçaları mağazasındaki arkadaşın dili yetersiz ve İzmir’de Şirketin bu
konuda semineri var. Seni göndereceğim. Şimdi biletini aldıralım. Yarın
hazırlan, öbür gün gidersin”
dedi. Bendeki heyecanı görmeliydim; insan
kendi heyecanını göremiyor ama duyumsuyor. Kalbim güm-güm-güm değil de, eski
bakan Soylu’nun yaptığı gibi Ohh-Ohh-Ohh
diye çarpmaya başladı. Çarpmaz mı;
İzmir’i görmek bir yana, tam da fuar zamanı ya; kaymaklı kadayıf gibi görev
olacaktı. O yıllarda Mas ve Varan Otobüsleri lüks araçlarda
gerçekten VİP servisle yolcu taşıyorlardı. Şehiriçi otobüsü bile olsa seve seve
binmeye razıyım ama, “Acaba bu otobüslerden biriyle mi giderim”
diye iyimser iyimser geçirdim içimden.

İki
saat kadar sonra Müdür Yardımcısı gelip elime iki bilet tutuşturdu. Üstünde, Türk hava Yolları A.O. yazılıydı.
Sabahki heyecanı sollayan, sevinçle şaşkınlık melezi heyecana kapıldım. Biletin
kapağını kaldırıp okudum; adım yazılıydı ve altında da iki satırda Adana-Ankara, Ankara-İzmir yazılıydı.
İkincisi de İzmir-Ankara, Ankara Adana
olarak düzenlenmişti. Tarihlere baktım; 4 günlük gezi. Az sonra da muhasebeden
çağırdılar. Gittim, elime 800 Lira tutuşturup “Harcırahın” dediler. Kendi kendime “Rüya mı bu yoksa... Gerçek
olamayacak kadar güzel bir gün yaşıyorum”
diye söylenerek parayı cebime
koydum. Düşünebiliyor musunuz; öğretmen maaşının iki kat kadar para bu. Gerçi fazla
mesailerle birlikte her ay 1000 Lira dolaylarında para alıyordum ama, bu 800
kâğıt bambaşka değer taşıyordu.

ANNEMİN İTİRAZI

Akşamı
zor ettim. Servis aracından indikten sonra eve koşarak gelip anneme müjdeyi
verdim. İlk tepkisi, “Nee!.. Uçak mı? Yok oğlum Allah korusun
düşer, müşer sen otobüsle git!..”
oldu. Zor ikna ettim. Sindiremediyse
de sevincimi gördü, hevesimi kursağımda bırakmak istemedi. Birkaç dakikalık
sessizlikten sonra aniden dönüp, “Gördün mü oğlum, bağdaki teyzenin falı
çıktı!..”
dedi. Tesâdüf müydü yoksa teyze gerçekten fincanı iyi mi
okuyordu halâ çözebilmiş değilim.

(*)
OKAT OTOBÜSÜ: Kent içi toplu taşıma Mustafa Okat tarafından
işletilen otobüslerle yapılırdı.

PAZARTESİNE: MAHALLE HALKI YOLCU EDİYOR

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?