
İÇ DÜNYAM…!
Bilgisayarın başına oturdum. Ne yazacağımı düşünmeye başladım. Kafam o kadar karışık ki, ne yazmam gerektiğine bir türlü karar veremedim. Bu yüzden de, bu yazımda iki şairden aldığım ve çok sevdiğim iki şiiri size aktaracağım.
İlk’i Nazım Hikmet’den:
Bugün Pazar
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben… Bahtiyarım…
*****
İkincisi ise Can Yücel’den:
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici
Hep hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
Kırkı geçerse ateş çağrırlar İstanbul’a
Bi’ helallaşmak ister elbet di mi oğluyla
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu
Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar geniş sevdalar için
Açıldı nefesim fikrim can evim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Eğer Güneş’i ve Baba’nızı seviyorsanız sizin de hoşunuza gitmiştir diye düşünüyorum.
Bu seferlik de bu kadar.
Sağlıcakla Kalın.
Pozantı Gazetesini okumaya devam edin.