
SİYASET REKABET ALANI
Siyaset rekabet alanı olup herkes birbiri ile rekabet eder
durumdalar. Meydanlarda vaatlerde bulunursunuz. O vaatlere seçmen ne kadar
inanır ise size yetki verir. Siz de aldığınız yetki ile yönetimde yer alırsınız.
Rekabeti husumete dönüştürmemek lazımdır. Düşmanlık noktasına
getirmeden, ülkenin kazanımızı, şehrin kazanımını düşünmek durumundadır
siyasetçi.
Maalesef diyorum, siyaseti rekabet alanından husumet alanına
dönüştürmenin gayretini görüyorum meydanlarda…
Temel siyasi değerler üzerinde buluşamayan siyasetçiler,
birbirlerine olmadık ithamlarda bulunarak Türk siyasi hayatındaki ‘siyasi
ahlakı’ ihlal eder noktaya geldiler.
Geçtiğimiz günlerde Kozan’da iktidar partisi ile muhalefet
partilerinin değişik günlerde mitingleri gerçekleştirildi. Kürsüye çıkan tüm
siyasetçiler, ilçeye yönelik ‘öz evlat, üvey evlat’ cümlesi ile söze
başlayıp yılların çözülemeyen sorunlarını ‘çözeceğiz’ iddiasında bulundular.
Dikkatle takip ettim. Kozan-Mansurlu Yolu konusu gündeme
getirildi. 30 yıldır bitmeyen ‘çile yolu’ olarak nitelendirildi Mansurlu
Yolunun bitmeyen çilesi…
Haklı bir söylem. Lakin bu söylemde bulunanların yakın
akrabalarının yıllarca Kozan’da siyaset yapıp o dönemin iktidar partilerinin de
ilçe başkanları olduğunu unutup ‘neden bitirilmedi?’ sorusunu sorup geçmişi
eleştirdiler.
Aslında bu yolun neden bitirilmediğini o dönemin etkili isimleri
olan yakın akrabalarına sormaları gerekmez mi?
Kozan-Adana arasındaki yolu gündeme getirdiler yine genç
siyasetçiler. İktidar partisinin teşkilat başkanlarına yönelik olarak ‘Sizden
oy isterken bu kişilere neden yolun bugüne kadar tamamlanmadığını soruyor
musunuz?’ diyerek soru yöneltmeden ‘biz bitireceğiz’ diyerek vaatlerde
bulundular.
Gördüğüm odur ki, azıklarında siyasi tecrübe ve bilgi olmayan bu
milletvekili adaylarına kulaktan dolma, birilerinin söyledikleri bilgiler ile
meydanlarda nutuk atmaları önerilmiş!
Onlar da bunu yapıyorlar…
Siyaset rekabet alanıdır. Kabulümdür. Aldık kabul ettim. Ancak
rekabet yaparken de azığınızın dolu olması, karşı tarafı suçlar iken dikkat
edip yarın sizin de onlar gibi olmama adına temkinli davranmanız gerekiyor.
Seçim döneminde çocukların başını okşama ile büyüklerin ellerini
öpmekle, kucaklayıp tokalaşma ile bu iş olmuyor!
Olursa da bir dönem milletin vekili oluyorsunuz sonra da tarihin
çöplüğünde yerini alıyorsunuz.
Siyasi rekabet, tecrübe ile olur. Bilgi donanımı ile olur. Aday
olduğunuz ilçeyi tanımıyorsunuz. Sorunları bilmiyorsunuz. Elinize tutuşturulan
bilgiler ile siyaset yapmaya çalışıyorsunuz. Sonra da ortaya çok basit bir
siyasetçi profili çıkıyor.
Bu arada Pazar günü Kozan’da bir sel olayı yaşandı. Evleri su bastı, araçlar hasarlandı. Bütün tarım arazileri sular altında kaldı. Tüm Kozan halkına geçmiş olsun diyorum. Bu sel olayından aile olarak bizde nasibimizi aldık. Allah beterinden korusun. Bir daha böyle felaket yaşanmasın diyorum.
Siyasetin rekabetini yapacak olanların da donanımlı olması gerektiğine bir kez daha vurgu yaparak ‘miting alanında ne konuşacağını bilmeyen siyasetçiler ile’ 14 Mayıs’a doğru ilerlediğimizi maalesef tespit ettiğimi belirterek yazıma nokta koymak istiyorum. Konuk Yazar: Özcan ALADAĞ