
Turgay Dağlıoğlu’ndan
mutlu yaşam için öneri:
“ İHTİRASDAN KİNDEN VE DEDİKODUDAN UZAK YAŞAYIN”
Adana’da zaman -zaman uğradığım bir mekan var. Eski meslektaşları
görmek, Eski Adana’yı tavırları ve sohbetleri ile yaşatan bazılarıyla oturur, geçmişi
günümüze taşırız.
Esprileri ile, sohbetlerin aranın ismi olan meslektaşım enişte
lakaplı Ahmet Özeroğlu, bu mekanın vazgeçilmez isimlerinden biridir. En büyük özelliği ise, hazır cevaplı olmasıdır.
Herkese anında verebileceği bir karşılığı vardır. Bu mekanda
oturanların şakaları, belli ölçüler içinde kalır. Kırıcı olunmaz. Sesler her ne kadar yükselse de, sonuçta atılan
kahkahalar sohbetin tadını oluşturur.
Burada tanıdığım birisi
dikkatimi çekti. Telefonu hiç boş durmuyordu. Kendisi yüksek sesle konuştuğu
içinde, görüşmelerine ise mecburen şahit oluyordum. Arayanlar kendisinden sağlık kuruluşlarına
gidebilmek için, destek istiyorlardı. Adının
Turgay Dağlıoğlu olduğunu öğrendiğim bu kişi de birilerinin aradıktan sonra,
kendisini arayanlara dönüş yaparak, yardımcı olup olamayacağını
belirtiyordu.
Sohbetimizde, Turgay Dağlıoğulu’nun
aile boyu Adana’lı olduğunu ve soyadının verildiği Dağlıoğlu Mahallesinde
oturduğunu öğrendim. 1989 yerel
seçimlerinde, Adana’nın Seyhan ve Yüreğir olarak, iki ayrı merkez ilçeye
ayrılması sonrası, dönemin Belediye Başkanı Yalçın Akyol’unda önemli kurmaylarından
birisi olduğunu belirtti ve kendisini
ise aşağıdaki şekilde anlattı.
“Abi seninle zaten gıyaben tanışıyorduk. O dönemlerde ben
siyasetçi, sizde gazeteci idiniz. Ben yaşamımı
kendi kurallarıma göre şekillendiririm. Birisi
benden yardım istemişse, onun dini, dili ve ırkı beni asla ilgilendirmez. İbadetim
önce Allah’a, sonra kulunadır. Takdir edilir edilmez. Onu da hiç önemsemem. Önemli
olan benim vicdani rahatlığımdır. Bana yardım talepleri geldiğinde, çok mutlu
oluyorum. Bu hizmeti yaparken de, asla
siyasi bir beklentim yok. Bilakis siyasetçilere önerim ise, önce eğitime ve
insan sevgisine önem versinler. Bunu başaramayan toplumlar, bağnaz kalmaya ve yok olmaya mahkumdurlar.
En büyük amacım,
insanlara eğitim konusunda yardımcı olabilmektir. Kendi çapıma göre, maddi imkanı
iyi olmayan bazı ailelerin çocuklarına, gücüm ölçüsünde destek olmaya çalışıyorum.
Bu da beni mutlu kılıyor. Gördüğünüz gibi, buradaki dostlarımla sohbette benim
için çok önemli. Nedeni ise, her geçen gün
giderek azalan samimiyet ve sevgiyi, burada
birkaç arkadaşla canlı tutarak, neşeli
olmaya çalışıyoruz. Hayattaki tek beklentim,
sağlıklı bir yaşamdır. İnsanlara da
önerim eğer mutlu yaşmak istiyorsunuz, maddi ihtiraslardan mümkün olduğunca uzaklaşmaya
bakın. Samimiyeti ve iyi niyeti her
zaman ön planda tutun. Kazancınız kendinize ve ailenize yetiyorsa, bundan da
zevk almaya çalışın” dedi.
Turgay Dağlıoğlu ile yaptığımız bu sohbetteki fotoğraf karesinde Gazeteci Ahmet Özeroğlu “enişte” yine meslektaşımız Bülent Çelikten, Seyhan Zabıtasından emekli komutan lakaplı Erdal Özeroğlu’da yer aldılar.
Söz Uçar Yazı Kalır: Tamer Ünal'ın Kaleminden