
SESSİZLİK …!
Makinenin, daha
doğrusu bilgisayarımın başına oturduğum zaman, kafamın içindeki gürültü ve
patırtı başım kazan gibi olur.. Kafamın içinde Dünya'nın ve Türkiye'nin tüm
sorunları dört dönüyor. Kuyrukları birbirine değmeyen tilkiler misali, fikirler
birbirini yakalamaya çalışırlar.
Ben ise, tüm bu
gürültü içinde ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım!
Ancak hemen farkına
vardım ki, başka bir şeye ihtiyacım var. Ne olduğunu hemen söyleyeyim: “Sessizlik”
Sessizliğin ne kadar
önemli olduğunu biliyorsunuzdur. Tarif etmeme gerek yok.
*****
Malum 2023 bitti ve
yani yıl geldi. Bakalım 2024 neler getirecek? Tüm iyiliklerin Ülkem, Dünya ve
İnsanlık için hayırlı olmasını diliyorum.
Duamı ailem için de
yineliyorum.
Çünkü, ailenin sizin
için de önemli olduğunu biliyorum.
Çünkü, ailenin insana
ne kadar büyük destek olduğunu biliyorum.
Çünkü, ailenin
insanları nasıl koruduğunu biliyorum.
Bu çünküleri, ne kadar
çoğaltabileceğinizi biliyorum.
Ve gerisini size
bırakıyorum…
*****
Bu yazıyı İstanbul'dan
yazıyorum. Dün burada 3 lise arkadaşımla bir araya geldim. Nafi Kasapoğlu, Musa
Kerpiç ve Ahmet Güner...
Korkmayın. İlk
yazdıklarımla ilgili birşey konuşmadık. Dünyayı kurtarmaya kalkmadık! Ne
olacak bu ülkenin hali demedik. Sadece yemek yedik, çay içtik ve bol, bol okul
anılarımızdan bahsettik. Bazı fotoğraflara baktık. Sonsuzluğa geçen
arkadaşlarımızı yad ettik. İyi oldu. Size de öneririm.
Bu tür sohbetler
sonrası, kafanızdaki anılar sessizliklerini bozuyor ve insanı kendine getiriyor.
Bu toplantıda, attığımız
bir fotoğrafı paylaşıyorum. Ancak ne üzücüdür ki, bunların yarısından çoğu şuanda
aramızda değil.
Bugünlük de bu kadar.
Hoşçakalın. Sağlıcakla
kalınız.
Pozantı Gazetesinde
beni okumayı sürdürünüz.

