BIST 100
10.372,04 -0,10%
DOLAR
41,3560 0,07%
EURO
48,5860 0,02%
GRAM ALTIN
4.845,64 0,36%
FAİZ
40,66 -0,05%
GÜMÜŞ GRAM
56,14 1,62%
BITCOIN
115.395,00 -0,49%
GBP/TRY
56,1267 -0,06%
EUR/USD
1,1734 0,00%
BRENT
66,99 0,93%
ÇEYREK ALTIN
7.922,63 0,36%
Adana Açık
Adana hava durumu
33 °

ADANA’DA NATO PANELİ

nato68_(11)

İletişim Başkanlığı Koordine Etti.

ADANA’DA NATO PANELİ

İletişim Başkanlığı
koordinasyonunda Türkiye ayağı başlatılan WeAreNATO İletişim Kampanyasının
tanıtımı kapsamında Adana'da, "Türkiye'nin NATO'ya Üyeliğinin 68. Yılı:
Stratejik İttifakın Güçlü Üyesi Türkiye" paneli düzenlendi.

Akademi ve diplomasi
camiasından önemli bir katılımın gerçekleştiği etkinlikte NATO operasyonlarına
en çok katkı yapan ilk 5 ülke içinde yer alan Türkiye'nin çalışmaları ve
NATO'nun Türkiye'ye katkıları ele alındı.

NATO Parlamenter
Asamblesi Türk Grubu Başkan Vekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Ahmet
Berat Çonkar, moderatörlüğünü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası
İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş'ın yürüttüğü
panelde bir konuşma gerçekleştirdi.

Çonkar, yaptığı
konuşmada Suriye'deki harekat sürecinde hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan
rahmet diledi.

Ahmet Berat Çonkar,
Türkiye'nin 68. yıllık NATO içindeki konumunun çok önemli ve değerli olduğunu
söyledi.

Türkiye'nin NATO operasyonlarına yaptığı çok önemli, eşsiz katkılar bulunduğunu dile getiren Çonkar, Türkiye'nin de kendi milli güvenliği açısından NATO'dan edindiği önemli tecrübeler ve kazanımların olduğunu kaydetti.

Bir milletin, toplumun
siyasetten en önemli, en birincil beklentisinin güvenlik konusu olduğunu
vurgulayan Çonkar, güvenlik olmadığı zaman ekonominin de huzurun da istikrarın
da olmadığını, bu açıdan milleti temsil eden siyasiler olarak kendilerinin en
birincil görevinin ülkenin ve milletin güvenliğini tam manasıyla sağlanması
olduğunu ifade etti.

Çonkar, soğuk savaş döneminde NATO'nun güney, güneydoğu kanadını koruyan ülke olarak Türkiye'nin üzerine düşen vazifeyi yerine getirdiğini ve önemli sorumluluklar üstlendiğini hatırlattı. Türkiye'nin 90'lı yıllardan itibaren çevresindeki istikrarsızlıktan kaynaklı büyük bir ateş çemberinden geçtiğini belirten Çonkar, şunları kaydetti:

"Son dönemde
Türkiye'nin yaşadığı terörle mücadeleyle ilgili hususlarda NATO içindeki
özellikle Türkiye'nin beklentilerini tam manasıyla kavrayamayan, bu nokta da
Türkiye'nin aslında hak ettiği, haklı olduğu desteği, ittifak dayanışması
çerçevesinde göstermekte biraz zayıf kalan bir NATO ittifakı tablosuyla karşı
karşıya kaldık. NATO, tabii ki sorunsuz bir ittifak değil. Yalnız Türkiye'nin
konumuna bakıldığı zaman, Türkiye'nin, özellikle NATO'dan beklentilerinin hem
kendi milli güvenliği açısından çok kritik olduğunu görüyoruz hem de Avrupa'nın
ve Atlantik'in güvenliği anlamında da Türkiye'nin aslında çok önemli pozisyonda
olduğunu görüyoruz. Bunun en güzel örneği Suriye'de yaşanan hadiseler, bugün
oradaki istikrarsızlık, oradaki çatışmalar, terör örgütlerinin doğuşu, terörle
mücadele noktasında ortak bir duruşun oluşmasını, ortaya çıkmasını gerektirdi.
DEAŞ'a karşı bu gerçekleşti, NATO'da burada özellikle bir koalisyon
çerçevesinde gerekli adımları zamanlıca attı."

"Türkiye, sahada
göğüs göğüse mücadele etmiş tek NATO ülkesi"

Çonkar, Türkiye'nin
DEAŞ ile mücadelesine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle DEAŞ ile mücadelede Türkiye, sahada göğüs göğüse mücadele etmiş olan tek NATO ülkesi. Bu anlamda kendi askeriyle bedel ödeyerek, şehitler vererek biz bu noktada mücadelemizi yaptık ama özellikle Türkiye'nin başını ağrıtan PKK terör örgütüyle ilgili özellikle onların Suriye'deki uzantısı olan YPG ile ilgili Türkiye'nin eş zamanlı olarak verdiği mücadelede maalesef batı kamuoylarında beklediğimiz desteği göremedik. Bunlar tabii ki Türkiye'de kamuoyumuzda hayal kırıklıkları yaratmakta ve NATO'nun ittifak dayanışması, bütünlüğü gibi konuları da sorgulama noktasında bir durum ortaya çıkarıyor. Haklı olarak Türkiye'nin kamuoyunda NATO'nun yeri, vakti geldiği zaman Türkiye'nin yanında haklı olduğu davalarda, konularda sağlam bir şekilde durmasını bekliyor.

Bu açıdan ben bunu sadece Türkiye'nin NATO içindeki bir özel bir durumu olarak görmek istemiyorum. İttifakın içindeki en önemli husus güvenliğin bölünmezliği ilkesi. Bir devlet, ittifak üyesi tehdit algıladığı zaman bütün ortakların, müttefiklerin aynı hissiyat içerisinde hareket edip, aynı tepkiyi verebilme kapasitesi zaten NATO'yu güçlü kılan özelliğidir. Bu özelliğinin, korunması, NATO açısından çok kıymetli."

Türkiye'nin, son dönemde Suriye'de özellikle rejimin zulmü altında İdlib bölgesindeki yaşanan insani krizi durdurma, orada güvenliği tesis etme açısından tamamıyla uluslararası hukuk çerçevesinde harekat yürüttüğünü hatırlatan Çonkar, "Türkiye, özellikle askerlere yönelik saldırı ve şehitlerden sonra NATO'yu 4. madde kapsamında göreve çağırdı. Burada somut birtakım taleplerimiz var NATO'dan, bunlar şu an masada. Türkiye'de elbetteki bu kritik süreçte, ittifak dayanışmasının ortaya konulmasını önemsiyor. Bizler de bunun takipçisiyiz.

Bu sınamalarda umut ediyorum ki NATO, doğru bir sınav verecektir ve Türkiye'nin kaygılarını doğru şekilde okuyarak atması gereken adımları zamanlıca atacaktır." diye konuştu.

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi'nin de konuşma yaptığı panelde, NATO ve NATO'nun küresel güvenlikteki rolü ve faaliyetleri hakkında, üye ülkelerde farkındalık oluşturmayı, genç kesimi bilgilendirmeyi amaçlayan "WeAreNATO" kampanyasının tanıtım videosunun gösterimi yapıldı.  Haber: (İletişim Daire Başkanlığı)

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?