
Yazar: "ÇGC Eski Başkanı Eroğan Varol"
BAYRAMLAR VE GAZETECİLER
Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Ancak
nasıl geçirdiğimizi Tanrı bilir.
Kimimize
göre bayram bu yıl da teğet geçti. Kimimize göre de, deldi de geçti. Kimimize
göre yel gibi geçti. Kimimize göre, bizim mahalleye uğramadan geçti.
Nasıl geçirdiğinizi sormuyorum. Söylemeyeceğinizi
biliyor ama, tahmin ediyorum.
Biz
gazeteciler için bayram günleri değişik geçmez. Normal çalışma günleri gibidir.
Çünkü haberin gecesi, gündüzü, saati, zamanı; yeri ve mekanı, bayramı ya da
seyranı yoktur. Gece yarısı, sabahın seher vaktinde, uykunuzun en tatlı
yerinde, eğlencenizin orta yerinde çıka gelir. Siz onu
izlemek, takip etmek ve oluşturarak okuyucuya, dinleyiciye ulaştırmak
zorundasınızdır.
Bu durum
haberciliğin ve habercilerin olmazsa olmaz kuralıdır.
*****
Daha önce yazmıştım. 1978-1988 yıları
arasında, merkezi Adana’da bulunan Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkanlık
görevini yürüttüm. Bu onurlu görev
sırasında, Adana Atatürk Caddesi Öğretmenler Sitesi B Blok Asmakat adresinde
bulunan, şimdiki yönetim tarafından kiraya verilen tesislerimizi satın aldık.
Nasıl aldığımızı anlatayım. O yıllarda, günlük gazeteler dini
bayramlarda yayınlanmaz. Gazete çıkarma
görevini il’deki en çok Sarı Basın Kartlı üyesi olan cemiyetler üstlenir. “Bayram
Gazetesi” adıyla günlek gazete çıkarırlardı. Kısa adı ÇGC olan Çukurova
Gazeteciler Cemiyet,i Adana’da en çok
sarı basın kartı sahipli üyesi olan cemiyet olduğu için, bu görevi biz yapardık.
Hatta görevi dört gözle bekler ve seve -seve
yerine getirirdik. Üyelerimiz de aynı duygular içinde olurlardı. Nedeni ise,
bayram gazetelerindeki haberlerine inanılmaz ücretler ödenirdi. Hatta bazı arkadaşlarımız, aldıkları
paranın aylıklarına eşit olduğunu söylerlerdi. Helali hoş olsun. Çünkü emeğin
bedelini, emek verenin teri kurumadan ödemek en güzeli ve doğrusudur. Bu
hem dinen, hem de ahlaken böyledir.
*****
Benden sonra aynı görevi üstlenen, sırasıyla
Kurtar Çakın, Çetin Yiğenoğlu, Tamer
Ünal’da aynı prensipleri uygulamışlardır. Bu üç arkadaşımızla birlikte, birçok
kez bayram gazetesinde yayınlanacak ilanların, toplanması için çaba sarfettik. Adana’da
bulunan iş yerlerini ve iş insanlarını, tek -tek ziyaret ederek ilan topladık. Adana
dışına bile çıktık. En renkli ve verimli
gezimiz, fotoğrafını paylaştığım İskenderun gezisiydi.
Bu
çabalarımızın en güzel yanı, normal
üyeler getirdikleri ilanlar için yüzde 25 komisyon alırken, biz başkanların bu
hizmetler için ücret almamış olmamızdır. Biz bu
Başkanlığı asli görevimiz olarak görüyorduk. İyi de yapmışız. ÇGC ülkemizde mal
varlığı olan, dört basın kuruluşdan biridir. Bunu
yaparken hiç gocunmadığımızı, yorulmadığımızı da söylemek isterim.
*****
Bayram
gazetesi uygulaması daha sonra, Dinç Bilgin tarafından İzmirde yayımlanmaya
başlayan ‘Sabah” gazetesi tarafından
sabote edildi. Cemiyetlerin Bayram gazetelerinin gelir kaynakları yok edildi. Bayram
Gazetelerinin yayınları ve işlevleri
sona erdi. Böylece basın tarihi önemli bir işlevi ve gelir kaynağını kaybetmiş
oldu.
O
tarihlerde her ilin gazeteci dernekleri bağımsızdı.
Daha
sonra kurulan “Federasyon” ve “Konfederasyon”lar da bu bağmsızlığı zedeledi.
Geçmişten günümüze taşdığımız bu yazı ile, Mübarek Kurban Bayramımızı da
kutluyorum.
Bu
seferlik de bu kadar
Kalın Sağlıcakla.
Pozantı
Gazetesi’nde beni okumaya devam edin.