
Susuzluk ve Kuraklık Tehlikeli Olmaya Başladı
DOMUZLAR BAHÇELERE, KURTLAR KOYUNLARA, AYILAR İSE KOVANLARA SALDIRIYOR
Yaz mevsiminin, sıcak ve kurak geçiyor olmasının yanı sıra, iklimsel değişikliğin yarattığı doğa olaylarına, orman yangın sezonun da eklenmesi ile birlikte, olası bir yangın felaketine her an hazırlıklı olmalıyız. Kuzey Kutbunda başta Amerika olmak üzere, Avrupa Ülkelerinin ve yurdumuzun de içinde bulunduğu bu hassas döngüde, doğal su kaynaklarının her yıl azalıyor olması, susuzluk felaketinin de boyutlarının büyüklüğünü ortaya seriyor.
Bir başka dikkat çekici ve tehlikeli olaylar ise, artık ormanlarda av bulamayan vahşi havanların, yerleşim yerlerine inerek bağ ve bahçeleri talan ediyor olmalarının yanı sıra, evcil hayvan sürülerine saldırmaya başlamış olmaları, giderek tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı.
POZANTI
Yeşilin, giderek azaldığı Toros Dağlarının ormanları da, kuraklık ve yangın tehlikesinin merkezi konumunu oluşturuyor. Geçmiş yılların, şırıl -şırıl akan dereleri artık suya hasret kalmış durumda. İstenmeyen ve arzu edilmeyen bir durumda çıkabilecek olan, olası bir yangın tehlikesine karşı, yöreden su alınabilecek göletlerde de artık su seviyeleri metrelerle değil, karışla ölçülür hale geldi.
OLUMSUZLUKLAR
Pozantı’nın Boğaz Mahallerinde su sıkıntısı, her geçen gün giderek artıyor. Karakışlakçı Mahallesi ile, Niğde sınırları içerisinde bulunan Üskül Göleti’ndeki su seviyesi de hayli düşük boyutlarda olup, bu da yöre de büyük ölçüde su sıkıntısına sebep oluyor.
VANA SORUNU
Üskül Gölet’inin bir başka sorunu ise, başta Karakışlakıçı olmak üzere diğer mahallerine sulama suyu sağlayan ana borunun vanasındaki sorun 20 günde bir verilen su dağıtımını da önemli ölçüde etkiliyor.
Bu sorunun giderilmesi konusunda ise, Sulama Kooperatifinin çözüm konusunda yeterli gayreti göstermediği iddia ediliyor.
YÜKSEK MALİYET
Kooperatifin, 29 Haziran 2025 Pazar gün yapılan Genel Kurulun da, sulama vanasının bozuk olduğu, bundan dolayı da sulama sıkıntısının yaşandığı, Başkan İshak Karakaya iletilerek bir an önce çözüm getirilmesi istendi. Başkan Karakaya’nın, bu konuda verdiği cevap ise, “Araştırıyoruz. Vana sorunun çözümü yüksek maliyet gerektiriyor vanayı yapan Konya’daki şirket yetkilileri ile de temas halindeyiz” şeklinde olduğunu öğrendik. .
ÇİLEK’LER KURUDU
Yörenin geçim kaynağı olan ve bir Karakışlakçı markası olan Çileğin, 20 gün de bir verilen sulama suyunun yetersizliği nedeni ile, büyük ölçüde verim düşüklüğünün yanı sıra, yer- yer kuruduğu da, öğrendiğimiz bilgiler arasında. Ekonomik durumu iyi olan bazı Çilek üreticilerinin, dere yataklarından motorlar aracılığı ile temin ettikleri sulama suyunun ise, akaryakıt fiyatlarının artıyor olması nedeni ile, önemli bir ekonomik götürüsü olduğu da, üreticilerin şikayetleri arasında yer alıyor.
Karakışlakçı da geçmiş yıllarda bir şölen havası içerisinde yapılan “Bal ve Çilek Festivalinin”
Mevcut olumsuzluklar nedeniyle, bu sene yapılıp yapılmayacağı henüz açıklık kazanmadı.
FİDANCILIK
Kuraklığın yarattığı bir diğer olumsuzluk ise, meyve yetiştiriciliği ile ilgili oluyor.
Yörenin geçim kaynağı olan elma başata olmak üzere, çok sayıdaki meyve ağacının ise, kuraklık ve sulama yetersizliği nedeniyle, adeta kuruma noktasına geldiği, bundan dolayı da büyük ölçüde üretim düşüklüğü yaşanıyor olmasının da, ekonomik açıdan üreticileri her geçen gün dahada da zorluyor.
KEVEN BALIN DA ARTIŞ
Pozantı Kırsalında arıcılık ve bal üretimi, bir Türkiye markası haline geldi.
Kalitesi ve aroması bakımından fazlasıyla tercih edilmekte olan, Pozantı Dağlarından başka bir yerde üretilmeyen keven balında, bu sene rekor bir üretim yaşanıyor.
Bunun nedeni ise, yörede Nisan ve Mayıs Aylarında havaların nemli ve yağışlı gitmiş olması nedeniyle, keven bitkisinin çiçeği de uzun süre kalıcı oldu. Yağışlar nedeni ile de, su aramak için uzaklara uçmayan arılar, yakın mesafelerden temin ettikleri keven çiçeğinin polenini ve çiçeğin öz suyunu yüksek kalitede bal üretme şartlarını da, bulmuş oldular. Bu doğal gelişme de, keven balı üreticilerinin yüzünü güldürdü.
DOMUZLAR SALDIRIYOR.
Doğanın değişen dengesi nedeniyle av bulmakta zorlanan vahşi hayvanlar açlık dolayısıyla, yerleşim yerlerine inmeye başladılar. Pozantı Dağlarında ve Kırsal Alanlarda çok fazla bulunan domuzlar, ormanlık alanlarda av bulamamaları nedeni ile, ekili alanlara saldırmaya başladılar. Özellikle daha henüz yeşil iken, çilek fidesi, meyveleri ve yetiştirildikleri alanlar domuzların talanına uğradı. Bu da önemli ölçüde verim kaybına sebep oldu.
KURTLAR
Boğaz Mahallerinin dağlık kesimlerinde, kurt saldırıları evcil hayvanlara kadar yayıldı. Sürü sahipleri tarafından, dağların yüksek kesimlerinde serbest olarak otlayamaya salıverilen ineklere de, kurt sürülerinin saldırdığı, Üskül Mahallesinde bir hayvan yetiştiricisinin ineğini de, dağdaki kurtların parçalayarak yediği de öğrenildi. Bunun yanı sıra bir obanın, küçük baş hayvanları ile Karaisalı’dan gelip yaylara çıkan yörük aşiretinin küçük baş hayvanlarına da yine kurt sürülerinin zaman -zaman saldırdıkları da, duyumlarımız arasında yer alıyor.
AYI SALDIRISI
Yörede dikkat çeken bir başka hayvan saldırısı ise Ayı tarafından yapıldı. Dağdibi Mahallesinde bir bal üreticisinin yaşadığını öğrendiğimiz bu saldırıda, bir boz ayı bal kovanlarını kontrol etmekte olan arıların sahibine saldırdı. Ancak ele geçiremedi. Bunun üzerine de, bal kovanlarını saldırarak onları parçaladı. İçlerinde bulunan bal peteklerinin bir bölümünü yedi. Arılarının yoğun saldırılarına rağmen, Ayı birkaç bal peteğini ağzına alarak, dağların yüksek kesimlerine doğru kaçtığı da, öğrendiklerimiz arasında buluyor.
DESTEK BEKLENİYOR
Kuraklık ve susuzluğun, tarımsal ve zirai ürünler de yarattığı verim düşüklüğünün yanı sıra, ilaçlama, gübreleme ve diğer girdilerin maliyet aratışlarının da, büyük boyutlara ulaşması nedeni ile, üreticilerinin Tarım İlçe Müdürlüklerinden destek beklediği de, öğrendiğimiz bilgiler arasında yer alıyor. ( Haber: Hayriye Eroğlu)

