
KURBAĞA VE AKREP
Bu haftaki sorunlarla dolu olan yazımızı, bilinen bir hikaye ile sonlandırıyoruz.
Bir AKREP ile bir KURBAĞA arkadaş olmuşlar. Birlikte çıktıları yol, bir nehir ile kesişmiş. Kurbağa hemen suya atlayarak, karşı kıyıya doğru yüzmeye başlamış. Suya giremeyen ve yüzme bilmeyen akrep kurbağaya seslenmiş.“ Beni bırakıp nereye gidiyorsun. Benim yüzme bilmediğimi biliyorsun. Ben karşı kıyıya, ancak senin sırtına binerek geçebilirim.” Şeklinde seslenince kurbağa tekrar kıyıya dönerek, akrebe şunları söylemiş:
“Ben seni sırtıma bindirerek, karşı kıyıya taşırım. Benim için bir külfet olmaz. Ama sen akrepsin. Beni sokmayacağına nasıl inanayım” der. Akrep cevaben “ Yemin ediyorum böyle bir şey asla olmayacak” deyince, kurbağa akrebi sırtına alıp karşı tarafa doğru yüzmeye başlar. Kıyıya çok az bir mesafe kala, sırtında derin bir acı ile sarsılır ve akrebe hitaben. Hani bana söz vermiştin beni sokmayacaktın.” Şeklinde sözlerine cevaben. “ Ben akrebim sokmadan yaşayamam” demiş. Bunun üzerine kurbağa suya batıp akrebi sırtından atarak kıyıya çıkıp akrebin boğulmasını seyir etmiş. Bu yazıyı kimseye ithaf etmiyorum. Ama üzerlerine alınmak isteyenlerinde, takdirleri kendilerine aittir. ( Tamer Ünal