BÜĞELEK ZAMANI
Havalar ısındı, sığırların en baş belasının zamanı geldi… Büğelekle tanışmış mıydınız? Bazıları ”Büvelek” der. İsim zenginidir kendileri: Bükelek, Buve, Bunelek, Bükülek, Bügelek, Külek… Toptan isim vermek gerekirse, Sığır Sineği en yakışanı. Kendinize mukayyet olmanız için vesikalık fotoğrafını sunuyorum. En çok sığırlara musallat olur. Kuyruk altına konup da kan emmeye başladığında şiddetli acı ve rahatsızlık çeken hayvan kuyruğunu kaldırıp çıldırmış gibi koşar. Öyle ki, gözü hiçbir şey görmez; önüne uçurum çıksa, fark etmez atlar. Fakat o habis iri sinek yapıştığı yerden kolay kolay ayrılmaz. Ayrılsa da, saniyeler içinde tekrar konar.
Bazen de sığırın burun deliğine girer ki, işte o zaman zavallı hayvanı zapt etmek, sakinleştirmek neredeyse imkansız olur. Zavallıcık, kurtulabilme çabası içinde zıplayarak sağa sola saldırır, başını nafile ağaçlara, duvara vurur… Ben de başkalarından öğrendim; büğeleğin çıldırttığı hayvan için sığırtmaçlar “Cız duttu” dermiş.
Büğeleği bilmezdim. Altmışlı yılların ilk yarısında bu isimle haftalık bir gazete yayınlandığında öğrendim. Merhum Cevdet Akçalı çıkarıyordu. Vardım, kapısını çalıp bir-iki yazı, bir karikatür gösterdim. Hemen kabul etti. Yaş 18, başladık yazıp çizmeye. Bazen yazılarımızda zülf-ü yâre dokunan tümceler oluyorsa, işte o Büğelek zamanından kalma dürtülerdendir.
Yaz mevsimini yarıladık. Etrafta, delirmiş, çıldırmış havyan görebilirsiniz. Amman çok dikkatli olun. Hayvancılık öldü falan diye düşünmeyin. Maazallah her an, her yerde, sokakta, meydanda karşınıza çıkabilir büğelek vurgunu bir sığır. Bu nedenle, sosyal faaliyetleriniz sırasında göz ardı etmeyin. Allah saklasın bir kondu mu, kanınızı emer de emer ve kolay kolay kurtulamazsınız.
Benden söylemesi… Köylük yerlerde eskiden çok kullanılırdı, “Ağustosta yatanı, zemheride büğelek tutar” derlerdi. Bilirsiniz, zemheri, kış mevsiminin en soğuk günlerine verilmiş isimdir. Yani büğeleğin görülmediği dönemleri kapsar. Sözün anlamı, işini iş vaktinde yapmayan kişi, en olmadık yerde ve zamanda olmadık sorunlarla karşılaşır demektir. Biz bunu, yanlış karar veya seçimlerde yanlış tercih sonucu belâya bulaşmak, dert kuyusuna düşmek diye de yorumlayabiliriz.
Atmosferik etkilere bakarak tahmin yürütüyorum; memlekette büğelek çoğalmış olmalı. Saldıranlar, çıldıranlar olabilir. Siz siz olun, aman kendinize mukayyet olun. Görünüşleri nasıl olursa olsun, büğeleklerin şakası olmaz.
Gençliğimde “Bir bakışta adamın gözünden ne mal olduğunu anlarım” derdim. Adamların gözünden, sözünden o kadar çok dilim yandı ki, şimdi artık yanılmamak için dört etrafımı kolaçan ediyorum. Özellikle kibirli, bugün böyle, yarın öyle konuşanlardan hemen uzaklaşıyorum; diplomalısı, diplomasızı fark etmiyor. Anlayacağınız, işte tam da bu sıcak günlerde büğelek korkusu içindeyim. Tavsiye ederim, siz de korkun ve çok dikkatli olun.