1xbet betist supertotobet
Pozantı Gazetesi
webmaster forum

ÇARDAK

ÇARDAK
Bu haber 17 Nisan 2023 - 12:08 'de eklendi ve 298 views kez görüntülendi.

ÇARDAK

Çardak diye bağımızdaki ahşap evi bilirdim. Komşu evleri de çardaktı.  Ekim-dikim yapılmayan, etrafı çiçeklerle çevrili alanın bir yanındaydı. Önceleri derme çatma bir kulübeymiş. Dedem Çanakkale’den Suriye veya Filistin cephesine giderken istasyonda görmüş babamı. Kırk günlükmüş o zaman. Birkaç saat sonra gitmiş. Gidiş, o gidiş… Aylar sonra “Şehit oldu” demişler. Babaannem iki kız ve üçü erkek beş çocuğu 11 dönümlük bağda ekip biçtikleriyle, inekten sağladığı ürünlerle yetiştirmeye çalışmış. Her mevsiminde tohumundan ürettiği böceklerin kozasını da sağarak çilelediği ipekten hatırlı bir ek gelir de elde edermiş. Yeter mi? Elbette hayır. Babam medreseden sınavla 4’üncü sınıfa gitmiş ve ilkokul biter bitmez, abisi gibi çalışmak zorunda kalmış.  Önce kebapçı çırağı olmuş. Ateş başında saatlerce yelpaze sallamaktan bilekleri şişince, marangoz çıraklığına terfi etmiş. Ustası beğenmiş çalışmasını. Kısa sürede kalfa olmuş. İş çıkışı da bir tabelacıya yardım ederek yevmiyesine bereket katmayı da becermiş.

PARA BİRİKTİ MADEM BAĞA ÇARDAK ELZEM

Amcam ve babam her şeyden önce birer bisiklet almışlar. Yeterli kereste parasını denkleyince de, bağa eli yüzü düzgün bir ev yapmaya girişmişler. Bu kez de babam usta, amcam çırak, her hafta sonu biraz orasını, biraz burasını derken sevimli, iki katlı, önü verandalı çardağımız çıkmış ortaya. Sütunları salmadan, kirişleri dilmeden, duvarları tahtadan, çatısı galvaniz saçtan güzel bir ev sayılabilirdi çardağımız. Oturum dediğimiz kocaman avlunun ortasında, “erkek dut” dedikleri meyvesiz, küçük yapraklı asırlık ağaç en az 15 metre çapında bir alana gölge verecek kadar kocamandı.

Bağlardaki avlular “oturum” diye bilinirdi. Babaannem samanlı çamurdan çevresine 60 santim kadar yüksekliği olan kanal yapmış, içini de toprakla doldurmuş. Aklım erdiğinde, çepeçevre çiçekler olurdu bu kanallarda. Rengârenk kirli hanımlar, horoz ibikleri, saksı güzelleri, mercanlar, gül damlası, reyhanlar, kokuda birbiriyle yaraşan karanfil ve beyaz zambaklar, çıtlıklar hemen aklıma geliveren çiçekler…

Bağımız şimdiki Barkal Durağından 100  metre kadar içerdeydi. Oturuma 20 metre kadar mesafede artık kullanılmayan su kuyusu vardı. Benden evvel suyu buradan sağlıyorlarmış. Babam evlenmeden kısa bir süre önce tulumba çaktırmış. Kuyudan sadece sarkıtılan karpuzları soğutmak ve etin kokmasını önlemek için yararlanıyorlardı aklım erdiğinde.

İlk akşamın sonuna doğru sivrisinek bulutları sökün ettiği için akşam yemeğini erken yer, cibinliklere geçerdik. O saatlerde dışarıda işi olan eline aldığı yapraklı bir küçük dalı sineksavar olarak kullanırdı.

İLKBAHARDA BAĞ İŞLERİ BAŞLARDI

Şubat ortasından itibaren yağışsız hafta sonları bağa gidilirdi. Budama ve ekim-dikim ile kazma işleri aralıksız sürdürülürdü. Böylece, Mayıs sonuna doğru bağa göçüldüğünde bazı ürünler yetişmiş olurdu. İncirlerimiz, elmalarımız, narımız, eriğimiz, bademimiz, zerdalimiz ve tahminen 150 tevek de üzümümüz vardı. Ağaçlar meyve vermeye başlar başlamaz da reçel, pestil, sirke, pekmez, belbel (pestil), kesme (köftür) üretimi aralıksız sürerdi.

ADANA ZENGİNLEŞTİ

BAĞ YAŞAMIMIZ BİTTİ

Ellili yılların ilk yarısında fabrika üstüne fabrika kuruluyordu. Pamuk dışsatımı da giderek artarken, pamuk yetiştiricileri de paraya para demiyordu. Bağımızdaki ağaç ve tevekler söküldü. Bir tek o yaşlı duta kıyamadılar. Bağımız tarla oldu. Pamuk yetiştiricisi bir yakınımız “Yarıya” pamuk ekimi yaptı yıllarca. Masraflar ve yevmiye çıktıktan sonra kalan para elli-elli bölüşülüyordu. Sonradan o bölge mahalle oldu. Tarım bitti. Bağımızı gecekondular işgal etmeye başlayınca tıpkı Ankara gibi parsel parsel satıldı. Çocukluğumun halâ unutamadığım cânım bağı, neyse ki hayâlimdeki yerini sisli-sumanlı da olsa koruyor. ( NURETTİN ÇELMEOĞLU)

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER