SÖZ UÇAR YAZI KALIR ( Yorum: Tamer Ünal)
ÇAY KARIŞTIRIYOR.. BÜLBÜL ŞAŞIRIYOR.. AVAN ŞAŞIRTIYOR..
Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, nev-i şahsına münhasır bir siyasetçidir. Öncelikli olarak sanal ortamı çok iyi değerlendirir. Azı çok yapar. Çok’uda abartır. Siyasilerin çoğunda var olan gazeteci eleştirisine tahammülsüzlük, Mustafa Çay’da tavan yapar. Geçirdiği kaza sonucu, biz kendimize yakışanı yaparak geçmiş olsun dileğimizi de belirten bir yazı ile kendisini bir süre yazmayacağımızı kamuoyuyla paylaşmıştık. Ancak gelişmeler kendisini tekrar yayın konusu yaptı. Tek başına yaptığı canlı yayını seven Başkan Çay, geçtiğimiz hafta hasta yatağından yaptığı bir canlı yayında, kendince bizi eleştirdi. Ve gazetemiz üzerinden de, Pozantı siyasetinde kendisini güncellemeye çalıştı.
Biz yayınımızla ilgili olarak, daha öncede yaptığımız gibi kendisine yine cevap vermeyeceğiz. Gerçeği yansıtmayan canlı yayın konuşmasını, kamuoyunun bilmesi açısından, aşağıdaki yorumu okurlarımla paylaşıyor ve her ikimizin takdirini de, kamuoyuna bırakıyorum. Bak Sayın Başkan. Ben, ne özel hayatımda, ne de meslek hayatımda asla nifakçı değilim olamadım da. Adım gibi yaşıyorum. Adım gibi de gazeteciyim bunu sizin bilip- bilmemeniz benim için asla önemli değil. Önemli olan kamuoyunun beni ve sizi çok iyi bildiğini de buradan size hatırlatayım.
SORUYORUM?
Siz, Akçatekir’den aldığınız oylarla mı Belediye Başkanı
seçildiniz? Pozantı’lı Belediye Meclis Üyeleri varken onları ve Pozantı Halkını gözardı ederek, neden Akçatekir’li Belediye Meclis
Üyesi Zeki Bülbül’ü tercih ettiniz? Zannediyormusunuz ki bu tercihle, Akçatekir Halkının oylarını alacaksınız?
Bunun böyle olmayacağını siz zaten biliyorsunuz. Ama bu Vekaleten Başkan Vekilliği
atamasının altında neler yattığını, kamuoyu merak ediyor. Biz de bir gazeteci
olarak bunu araştırmaya başladık bile.
Kamuoyunun merak ettiği bir başka soru ise, son meclis
toplantısına Ak parti meclis üyeleri topluca neden katılmadı? Onlarla senin aranada
mı biz nifak soktuk? Bu olaylar zaten
kamuoyunda, yoğun bir şekilde konuşulmaya başlandı bile…
BÜLBÜL DÜŞÜNDÜĞÜ GİBİ OKUMUŞ…
Pozantı Belediyesinin atanmış Başkan Vekili Akçatekir’li
Zeki Bülbül, Belediye Meclisinin Temmuz
ayı olağan toplantısındaki açış
konuşması sonrası şahsım ve gazetemin yayınlarını, kendisini bu göreve atayan Belediye
Başkanı Mustafa Çay gibi konuşarak, Meclis Üyelerinin arasına fitne sokmakla itham
etti. Kendisine cevaben yaptığım konuşmada “ Size buradan cevap vermem ŞIK ve
DOĞRU olmaz. Bu cevabı gazetem aracılığı ile kamuoyuyla paylaşacağım” şeklinde cevapladım.
Buradan kendisine soruyorum? 2019 yerel
seçimleri öncesi, şuan sizi bu göreve
atayan, Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay’la ilgili olan büromuzdaki yaptığın
ve her tarafı fitne kokan konuşmayı yazmıyorum. Çünkü ben sizler gibi fitneci
değilim. Başkan Vekili olarak yönettiğin ilk toplantıya, Ak Partili Meclis Üyelerinin
tamamının katılmamasından dolayı kendine bir ders çıkarmıyor musun?
Seninle ilgili yazacağım yazılarda, Mustafa Çay’ın bilinen nedenle başkanlık yapamadığı ve yerine Sami Baysal’ın başkanlık yaptığı 2016- 2018 döneminde, Akçatekir de verilen inşaat ruhsatları ile ilgili olarak, o dönemde Fen İşleri Müdürü olan Recep Koca ve İmar Müdürü Nida Özer’le ilişki dereceniz ne idi? Bunu kamuoyunun bilmediğini mi zannediyorsun Sayın Zeki Bülbül. Sana buradan hatırlatıyorum. Tamer Ünal ne yaşamında, ne de gazeteciliğinde asla nifakçı değildir. Bu ve benzeri söylemlerinizi Başkan Çay ve siz kendinizde arayacaksınız.
RAFET AVAN ÜZDÜ
Bu gelişmelerde beni üzen Rafet Avan’a da bir yazım olacak. Başkan Mustafa Çay’ın, Zeki
Bülbül’ü Başkan Vekili olarak ataması ile ilgili olarak, seninle görüştüm. Sen, bunun kendi hakkın olduğunu düşündüğünü,
bu konuda da Adana’da da araştırmalar
yaptığını ve Pozantı Belediye Meclisi toplantısında
da eleştirel bir konuşma yapacağını bizzat bana söyledin. Ben bunu
haberleştireceğimi belirttim. Siz de onay verdiniz.
Ancak, aradan geçen süre zarfında ne değişti? Neden düşüncenizden vazgeçtiniz ki? Ertesi gün canlı yayın meraklısı Mustafa Çay’ın, evinden hasta yatağında benimle ilgili olarak yaptığı etik dışı konuşma da, görüntü vermiş olmanız, sadece beni üzmedi. Pozantı kamuoyunda da hayal kırıklığı yaratmış olup, bazıları yaptıkları konuşmalar da, “Rafet Avan’a yakıştıramadık” şeklinde sitemde bulunarak, seni eleştiriyorlar.
Ayrıca yaptığımız telefon konuşmasında ise, bu konuyla ilgili olarak görüşelim şeklindeki isteğime, “ ABİ GELECEĞİM” şeklindeki cevabınızdan sonra, gelmediğiniz gibi bir mazeret araması yapmamanız da, şahsınız adına bende üzüntü yarattı.
