Kısa Film Yarışması’na Gana’dan bile başvuru var

Altın Koza A.Ş. Genel Müdürü İsmail Dikilitaş, Adana’nın  ulusal ve uluslararası alanda tanıtımı için var gücüyle çalışan, genç, dinamik, bilgili, vizyon sahibi, genel kültür yelpazesi hayli geniş bir kişilik olarak göze çarpıyor. Bu yıl 24’üncüsü yapılacak Uluslararası Adana Film Festivali’nin genel koordinatörlüğünü de üstlenen İsmal Dikilitaş’la, Altın Koza’da göreve başlamasının ardından geçen 6 ayda yaptıklarını ve 25 Eylül-1 Ekim 2017 tarihlerinden gerçekleştirilecek festivalin içeriğini konuştuk.

 Altın Koza Genel Müdürü İsmail Dikilitaş:

 Kısa Film Yarışması’na Gana’dan bile başvuru var

Festivalin adı, artık Altın Koza Film Festivali değil, Adana Film Festivali. Bu değişikliğin Adana’nın tanıtımına ne tür katkılar sağlayacağını düşünüyorsunuz?

Dünyada yapılan diğer festivallerin tamamı o kentin adı ile anılıyor. Başkanımız sayın Hüseyin Sözlü Bey de öyle öngördü. Ulusalda Adana, Altın Koza ile anılırken, uluslararası mecrada Adana biraz daha ikinci planda kalıyordu. Diğer yerlerde uygulandığı gibi biz de Adana Film Festivali Altın Koza ödülleri olarak planladık. Altın Koza Ödülleri, Cannes Altın Palmiye Ödülleri, Berlin Altın Ayı Ödülleri gibi isim… Zaten, turizm algılamasında kent turizmi öne çıkıyor. Benzer etkinliklerde, dünyanın bir çok noktasında ismini bildiğimiz ve içinde olmak istediğimiz aktivit, o kentin turizmine önemli katkı koyuyor. Başkanımız Hüseyin Sözlü Bey de ‘bu bizim için de, turizm açısından önemli bir artı değer sağlar’ diye düşündü ve böyle bir vizyon ortaya koydu. Geçen yıl, Adana Film Festivali olarak ismini değiştirdik ama Altın Koza ismini de unutmadık. Ödüller; Adana Film Festivali Altın Koza Ödülleri ismiyle verilecek. Bunu turizm katma değeri açısından, turizmciler daha iyi bilir. Bunun katkısı çok daha üst planda. Birincisi, uluslararası mecrada daha fazla tanınırlık sağlıyor. Kentin tanınması, iç turizm açısından dikkat çekici olurken, uluslararası mecrada da dikkat çekiyor. Buna, sadece turizm açısından bakmamak lazım. Sonuçta, bir kentin tanınırlığı ile beraber sektörel anlamda da dikkat çekici hale geliyor. Bunun katkısı ne olur, onu 5 yıl sonra ölçebilirsiniz. Bir Portakal Çiçeği Karnavalı’nın Adana’ya katkısını, sektörel anlamda birkaç yıl sonra ölçmeye başlayabiliriz. Adana Film Festivali’nin kente katkısını birkaç yıl sonra ölçülebilir hale geleceğini düşünüyorum. Sonuçta burada bir sektörel dünya var. Uluslararası sinema portallarında Adana ismi ön plana çıkmaya başladı. Bu da dünyanın her yerinden dikkat çekmiş oluyor. Digital dünyada yerimizi sağlamlaştırdık. Bu yarışmaları hakkıyla başarabilirsek, önümüzdeki yıl daha kaliteli katılımcının geleceğini düşünüyorum.

Adana’da çekilmiş çok sayıda dizi var. Son olarak Yeni Gelin çekiliyor. Bu dizilerin çekilmesinde, Adana Film Festivali’nin etkisi var mıdır?

Tabii ki… Antalya ile aramızdaki fark, Adana daha sinemasal bir kent. Adana’nın, sinema sektöründen aldığı pay Antalya ve diğer bir çok ketten çok daha fazla. Sektörün merkezi İstanbul olmasına rağmen Adana sinema sektörünün vazgeçilmezleri arasında…

Adana’dan çok sayıda sinema sanatçısı çıktı. Bu festivalle birlikte çok sayıda da sinema sanatçısı kentimize geliyor. Bu festivalle birlikte sinema sektörüne Adana’daki ilgi ne düzeyde oluyor?

Adana, sinema ile yaşayan bir kentti zaten. Yılmaz Güney’in de bu kentten çıkması sinemaya ilgiyi artırdı. Sinema sanatçılarının buradan çok fazla çıkış sağlaması, bir zamanlar Yeşilçam’a yön veren bir kent olması, Yeşilçam’dan çıkış yapan filmlerin, Anadolu’da ilk önce Adana’da gösterime girmesi gibi çok sayıda etkenler var. Rahmetli Yılmaz Güney’den sonra da bir çok yönetmen bu kentte film yaptı.  Adana, uluslararası mecrada da dikkat çeken bir kent. Her şeyden önce Yılmaz Güney’in bu yıl ‘Yol’ filmi Cannes Film Festivali’nde özel gösterime girdi. Yılmaz Güney’in adıyla ilk akla gelen kent yine Adana olmuştur.

Festivalin içeriği bu yıl hayli zengin. Yeni yarışma dalları var ve bazı dallar da uluslararası nitelik kazandı. Tüm bunları düşündüğümüzde bu yılki festivalin sinema sanatı adına çok iddialı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Önceki yıllara göre daha iddialı demek doğru olmayabilir. Öncekileri de biz yaptık. İçeriğini biraz daha zenginleştirdik diyebiliriz. Yeni alt dallar açtık. Çocuk filmleri yarışması açtık. Adana Kısa Film Maratonu açtık. Sonrasında Uluslararası Kısa Film Yarışması düzenlenecek. Öğrenci Filmleri, Belgesel Gösterimleri, Dünya Sineması Gösterimleri var… Yazlık sinema gösterimleri var… Her yıl, bir önceki yıldaki festivali biz yapmış olsak da önümüzdekini hayata geçirirken daha iddialı olmamız gerekiyor. Her yıl üzerine koyarak yürümek, gelişimin temel şartı. Geçmişte verilen emeği bir kenara atmadan, gelecekta daha iyi olmak adına çalışıyoruz.

Uluslararası kısa film festivali için şu ana kadar 2 binin üzerinde başvuru yapıldığına dair bilgi var. Dünyanın bir çok noktasından festivale ilgi çekmeyi nasıl başardınız?

Burada koordinatörümüz Eylül Hanım’ın ciddi bir çalışması var. Bütün sinema portallarıyla yazıştı. Bunların ilgisini yarışmaya çekti. Afrika ülkesi Gana’dan bile başvuru var. 2 bin eserin ön elemesi yapılıyor. 40 tanesi yarışmaya kalacak.

Sinema Market’in içeriğinde neler olacak?

Yapımcıların senaryo yazarlarıyla, yapımcılarının yönetmenle buluşmasını sağlayacağız. Pazarın ihtiyacı olan temsilcilerin Adana’da buluşması sağlanacak. Yaklaşık 6 milyon TL’lik iş hacminin oluşmasını bekliyoruz. Yabancı katılımcı beklemiyoruz, ama yerel anlamda sektörün temsilcilerini buluşturacağız. Senaryosu olup da yapımcılarla buluşmak isteyen bir çok insan Adana’ya gelecek.

Adana kamuoyuna festivalle ilgili vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Sinema Kasabası çalışmamız var. Bu kasabayı, sinema aktivitelerinin yapılabileceği karnaval alanı gibi düşünün. Panel, atölye, sergilerin bulunduğu bir alan olacak. Burada müthiş sinemasal bir alan oluşturacağız. Bir sinema hareketliliği yaşatacağız. İkincisi kısa film maratonuyla Adana’nın tüm dış mekanlarında çekimler olacak. Şu ana kadar 20 mekan tespit edildi. En az 4 dış mekanın filmde yer alması gerekiyor. Sergiler ve konserler olacak.

Altın Koza’nın yeni dönemdeki yapısı hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Finansal olarak sorunlu bir dönemden geçiyoruz. 6 aylık bir varlığımız süre zarfında özellikle tasarruf politikaları, işletilmeyen veya zarar eden bölümlerin kapatılması, atıl personelin belediyenin diğer birimlerde değerlendirilmesi gibi önlemler sayesinde ciddi gelir elde ettik. Personeli işten çıkarma olarak düşünmeyelim. Belediyemizin diğer bölümlerinde değerlendirdik. Taşınmazlarımızın kiralanmasından elde edeceğimiz gelirlerle, belediyeden gelecek alacaklarımızla birlikte yeni bir ödeme planı oluşturarak borçlarımızı sıfırlayacağız.