
ÇGC Eski Başkanı Erdoğan Varol'un Kaleminden
ÖĞRETMENİM
Öğrenmenin sonu yok deyince, aklıma ilk
okul öğretmenin geldi.
Nasıl gelmesin ki? Kimi Teyzesi için “Anne Yarısı”, Kimi amcası için “Baba Yarısı” der. Ben de İlkokul Öğretmenim Leman Kabacaoğlu için “Anne Yarısı” derim.
Neden mi? Çünkü ilkokula başladığım yıl,
kabuklarını yolması çok hoşuma gittiği için, çenemde çıkan yaraları daima yolar
ve sınıfa girince de öğretmenim penisilin tozuyla onları tımar ederdi. Bu
yaklaşık bir ay kadar böyle devam etti. Bir gün de “Of artık sıkıldım” demedi. Daima iyilikle yaklaştı. Hep “Erdoğan’cığım böyle yaarsan daha kötü
sonuçlar alacağız. Bu huyundan vazgeç” dedi.
*****
Öğretmenimi sevmemin başka bir nedeni de,
olağanüstü sevgi dolu olması ve öğrencilerini mezun olduktan sonra da takip
etmesiydi.
Birgün Adana’da oğlum Özgür, öğle üzeri
eve geldiğinde bana “Baba, ilkokul
öğretmenin seni görmek istiyor.” dedi
Yanıt olarak, “Oğlum öğretmenimin
Adana’da ne işi var? Bir yanlışlık olmasın?” dedim. O da “ben olduğu evi biliyorum. Gel gidelim sana
göstereyim.” dedi. Mecburen kalkıp gittim. Gerçekten bir baktım ki, Leman
Öğretmenim. Hemen ellerine sarıldım ve öptüm. Kendine de sarılarak ağladım.
Çünkü çok duygulanmıştım. Olayı sonra kendisinden dinledim.
Adana’ya gelince., “Benim burada bir öğrencim var. Erdoğan Varol. Onu bulmak istiyorum.”
diye kardeşine söylemiş. Konuşmaları dinleyen doktor bir hanım kızı, “Benim Özgür adında bir sınıf arkadaşım var, soyadı Varol” demiş.
Öğretmenim de “sen onu bana bir göster
bakayım” demiş. Görünce hemen tanımış ve onunla da bana haber göndermiş.
İşte, zaman bazen böyle hoş sürprizler
yapıyor insana. Ancak bunun sürpriz mi yoksa dikkat mi olduğu konusunu size
bırakıyorum…
Ve
İlkokul öğretmenimle çekilen bir fotoğrafımı paylaşıyorum.
Bu
seferlik de bu kadar.
Kalın
Sağlıcakla
Pozantı Gazetesi’nde
beni okumaya devam edin.