1xbet betist supertotobet
Pozantı Gazetesi
webmaster forum

POZANTI’NIN YAŞAYAN ULU ÇINARI :“ ŞEVKİ AKKAYA”

POZANTI’NIN YAŞAYAN ULU ÇINARI :“ ŞEVKİ AKKAYA”
Bu haber 29 Mart 2021 - 10:10 'de eklendi ve 771 views kez görüntülendi.

POZANTI’NIN YAŞAYAN ULU ÇINARI :“ ŞEVKİ AKKAYA”

Bazı öyle değerler vardır ki, yaşamlarıyla topluma hep örnek olmuşlardır. Böylesi, yıllanmış  değerleri, günümüzde hatırlamak  ise, bir vefa borcu olmaktan öteye, bir saygı mecburiyetidir.

Pozantı’nın yaşayan efsanesi ve  hala yıllara  meydan okuyan büyüğümüz, Şevki Akkaya’dır. Şevki Amcayla, zaman- zaman telefonla görüşür, hal- hatır sohbeti yapar, geçmişi -günümüze taşıyarak, Pozantı anılarını yenileriz.

Şevki Amcanın hatıralarını, gazetemiz aracılığı ile, günümüze taşıma isteğimize, kendisi de memnun oldu. Ve bizzat anılarını yazarak, bize gönderdi. Milli Mücadelenin Kalesi Pozantı Gazetesi olarak, bu değerli büyüğümüz Şevki Akkaya’nın hatıralarını, iki bölümlük seri sunum  halinde, Pozantı’larla paylaşırken,  gelecekte kendisini de  hatıraları ile, yaşatmış olacak olmanın mutluluğunu şimdiden duymaya başladık. Şevki Akkaya’nın hatıralarını, küçük düzeltmelerle, seri röportaj halinde aynen yayınlıyoruz:

SUNAY KOMUTANIMDI…

“Önceden de, bir gazeteye verdiğim yazımda, geçmiş hayatımdan, ilçemizin kurum ve kuruluşlarından, fahri hemşerilik görevlerimden, bahsedeceğim demiştim.

5 Şubat 1928  Eski Gökbez Doğumluyum. 1935 yılında Cumhuriyet İlkokuluna kayıt oldum. 1940 yılında, ilkokulu pekiyi diploması ile alarak, mezun oldum. Öğretmenimi yazmadan geçemeyeceğim. Baş Öğretmenim, Ispartalı Ali Rıza Yürük, Öğretmenlerim ise Alpu Köyünden Ali Galip Gürdil ve Fatih Terimin Halasının Beyi olan Mehmet Dündar Beyi,  ruhlarını şad ederek anıyorum.

Yüksek Okula gitmem için, öğretmenlerim beni zorladı. Ama, babam yaşlı idi. Köyde bağ ve tarlası çoktu. Benden başka da oğlu yoktu. Ona yardım ederim diye, gitmedim. Pişman da olmadım. İşine yardım ettim. Tedavisi ile uğraştım. Rahmetli Babam, “Hevesim var. Ölmeden mürüvvetini göreyim” diyerek, 1944 yılında daha 16. Yaşında iken, beni everdi.

Kendisine olan saygınlığım nedeni ile de, zaten karşısında konuşamazdım. Kendisi de, 1947 yılında vefat etti. 17 Mayıs 1948 yılında, asker oldum. Rahmetli annem, yetenekli idi. Eşimi ve bir çocuğumu anneme yük ederek, 17 Mayıs 1948 yılında, askere gittim. İstanbul’a, Davutpaşa kışlasına verdiler. O zamanlar, okur -yazar azdı. 135 mevcutlu bir bölüğün içinde, beş okur yazar vardı. Beni, tercihli olarak Tugay Baştabibi Dr. Binbaşı Kazım Onat’ın, yazıcılığına verdiler.

Daktilo ve telefonun ismini duymuş olup, ama görmemiştim. Kısa zamanda, her ikisini de kullanmayı öğrendim. Kışlanın üst katında yazıhanemiz,  alt katında ise, 10 yataklı revir binası vardı.  Tugay Komutanımız Kurmay Albay Cevdet Sunay ile, dairelerimiz yakın olduğundan, kendisi ile sık- sık karşılaşıyorduk.

Kapısının üzerinde, “Ere, şikayet serbest yazıyordu.”  Bu saygınlığına, Allah’ta ona, Cumhurbaşkanlığı Makamını kısmet etti.  İşlerimi  iyi kavradığımdan revire iniyor, hastaların ilaç ve ihtiyaçlarına yardımcı oluyordum. Bunlardan, Baştabibin de haberi vardı. Ve de kızmazdı. Bir gün, “Gel evladım buraya. Şu mührü al. Ben yokken bir hasta gelirse, Gümüş Suyu Hastanesi Baştabipliğine sevk et. Bu erde, gribal enfeksiyondan başka, bir hastalık görülmemiştir de. Mührü de bas. Benim imzamı da at gönderiver gitsin.” Yetkisini de bana vermişti. Hizmette sınır yoktur derler.  Bunları not almadım ama, hizmetimin mahsulünü 71 yıllık geçmişimi de, unutmadım.  “ DEVAMI GELECEK HAFTAYA)

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER