1xbet betist supertotobet
Pozantı Gazetesi
webmaster forum

RAMAZAN BAYRAMININ FAZİLETİ

RAMAZAN BAYRAMININ FAZİLETİ
Bu haber 11 Haziran 2018 - 10:47 'de eklendi ve 998 views kez görüntülendi.

RAMAZAN BAYRAMININ FAZİLETİ

Rabbimizin biz kullarına lütfettiği sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok hikmet ve ikramlarla dolu bir Ramazan ayının sonuna daha yaklaştık. Bu ilahi ikramı gücü nispetinde değerlendirerek oruçlarını tutanlar, namazlarını, teravih namazlarını kılanlar, Kuran okuyarak hatimlerini inenler, mukabelelere katılanlar, vaaz ve sohbetlere iştirak edenler… Bedenen ve manen Allah katında kazananlardan olmuşlardır. Bu kazancımızın haklı sevinci olarak Ramazan gittiği için değil, bizleri sonsuz nimetlerle donatan Rabbimizin emirlerine uyarak rızasını kazandığımız için, tövbe ederek günahlarımızın affolduğu için, büyük sevab ve nimetlere kavuştuğumuz için, bedenimiz bütün azalarıyla adeta yıllık bakıma girerek yenilendiği için, verdiğimiz zekâtlar, fitreler ve sadakalarla fakirleri sevindirerek alarak Bayram sevici yaşamayı hak ettik.

Hadîs-i Şerîfte buyrulur ki:

“Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini, sevâbını Allah’tan umarak ibâdetle ihyâ edenlerin kalbi, -bütün kalplerin öldüğü günde- ölmeyecektir.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 68)

Ramazan, bir takvâ mektebi; bayram ise onun rûhânî bir şehâdetnâmesidir. Bayram, mü’minlerin takvâ imtihânından muvaffakıyetle ilâhî huzura çıktıkları o mes’ûd vuslat gününden bir tecellîyi daha bu dünyâdayken yaşatan mübârek bir gündür.

Gerçek bayram, Hakk’ın bizden râzı olmasıdır. Bunun içindir ki, öncelikli olarak bizleri yaratan, yediren, içiren Rabbimizin emir ve yasaklarına uyarak ve o sevinç günlerinde yetim, kimsesiz, fakir ve muhtaçları sevindirelim ki, ilâhî rahmet ve merhamet tecellîlerinden daha fazla nasîb alabilelim.

Zîrâ; Hadis-i Şerifte: “Sizler yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündeki de size merhamet etsin.” buyrulmuştur. (Ebû Dâvûd, Edeb,

Bayramda yeni ve temiz elbise giymek, sevindiklerine sevdiğini belli etmek, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere, yoksullara, yetimlere, yaşlı ve düşkünlere hal hatır sormak, güler yüzle selam vermek, ziyaret etmek, sadaka vermek, İslamiyet’e doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek dinimizin özüdür. Böyle ve daha fazla güzelliklerle Bayram günlerini ihya eden, büyük saadete kavuşur. İçinde yaşadığımız toplumda ki siyasi, ekonomik, kültürel ve etnik farklılıklarımızı bir tarafa koyup hiç olmassa böyle bayram günlerinde aynı Allah’a, aynı Peygambere, aynı dine, aynı Kur’an-a inanan ve aynı vatanı, aynı bayrağı paylaşan, aynı havayı soluyan mü’min kardeşler olarak bir birimizi daha çok sevmeli ve daha çok kaynaşarak bayramların tadını çıkarmalıyız. Böylece bu güzellikleri hayatımıza uygulayarak çocuklarımıza böyle güzel miraslar bırakmalıyız.

Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı Yüce Allah’ın biz kullarına feyizli ve bereketli bir hediyesi olmuştur. Bu bağlamda, Müslümanlar; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayında tuttukları oruçların, yaptıkları ibadetlerin ve hayırların manevi hazzını ve mutluluğunu Ramazan Bayramında yakınlarıyla ve dostlarıyla Bayram sevinci olarak paylaşırlar. Başta anne ve babalar olmak üzere; büyükler, akrabalar, yakınlar, komşular, arkadaşlar, dostlar, yaşlılar, fakirler, kimsesizler, çocuklar ve herkes ziyaret edilir, sevilir ve sevindirilir.

Unutmayalım ki bayramlar, aslâ tâtil ve gayri meşru eğlence gibi ferdî mutluluk günleri değildir. İnsan tek başına, ferdî olarak bayram yapamaz. Yâni tek başına bir bayram namazı, tek başına bir bayramlaşma tasavvur olunamayacağı gibi, sırf kendi şahsının veya kendi âilesinin mutluluğuna hasredilmiş bir bayram da düşünülemez. Bilâkis bayramlar, sıla-i rahimde bulunmak, geçmişlerimizi hayırlarla yâd edip ruhlarını şâd etmek, îman kardeşliğini cemiyet planında yaşatmak gibi nice mükellefiyetlerimizin edâsına vesîle olan, bütün toplumu kucaklayıcı günler olarak görülmelidir.

Velhâsıl Ramazan; rûhânî bir hayat terbiyesidir. İçerisinde, değerlendirilmesi halinde bin aydan yani 83 yıllık günahsız ve ibadetle geçirilmiş bir ömre bedel Kadir gecesinin bulunduğu bir aydır. Müslümanlık da, sadece bayramlara mahsus ve muayyen günlere âit bir merâsim değil, ömürlük bir takvâ hayâtıdır. Neticesinde bu güzelliklerin yaşanacağı günde bayram günleridir.

Rabbimiz, yapmış olduğumuz ve yapacağımız ibâdet ve amel-i sâlihleri kabul buyursun. İdrâk ettiğimiz Ramazan aylarını, ihlâslı niyetlerle ve takvâ ölçüleriyle bir sonraki senenin Ramazan’ına bağlayabilmemizi ve böylece hayâtımızı dâimî bir Ramazan rûhâniyeti içinde yaşayabilmemizi nasîb eylesin. Yine Ramazân-ı Şerîf’i; vatanımız, milletimiz ve bütün İslâm dünyâsı için huzur ve saâdet vesîlesi kılsın. Bundan sora yaşayacağımız her bir günümüz ramazan yada bayram günleri gibi olsun.Bu vesileyle öncelikli olarak güzel Pozantı halkımız ve tüm İslam âleminin bayramını en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

POZANTI İLÇE MÜFTÜSÜ

SEYFULLAH ARUK

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER