BIST 100
11.165,85 -0,15%
DOLAR
41,2835 0,04%
EURO
48,8487 0,16%
GRAM ALTIN
4.857,03 0,00%
FAİZ
39,71 0,18%
GÜMÜŞ GRAM
55,33 0,00%
BITCOIN
115.981,00 0,28%
GBP/TRY
56,3184 0,09%
EUR/USD
1,1816 0,03%
BRENT
67,93 -0,79%
ÇEYREK ALTIN
7.941,24 0,00%
Adana Parçalı Az Bulutlu
Adana hava durumu
27 °

SUGEDİĞİ MAHALLESİ

Ekran Resmi 2023-04-05 18.19.04

SUGEDİĞİ MAHALLESİ

Çocukluğumuzun Adanasında
birkaç kaç mahalle vardı. Kuzeyde, Atatürk Parkı’ndan öte ev yoktu. İstasyondan
sonrakiler de zaten yazın gidilen bağ evleriydi. Güney hattı da, Sugediği’nden
başlar, Hacıbayram’da kırılıp Erkek Lisesi’ne kadar devam ederdi. Daha
güneyindeki alanlar ise sayısız beygir dolaplarının suladığı bahçelerdi. Buralarda,
denilebilir ki, dönüme bir veya en çok iki nüfus düşerdi.

Doğu tarafı da, ırmakla
sınırlanır, yine Sugediğinden başlayıp Salcılar’da, yani Cumhuriyet Caddesi’nde
biterdi. Karşıyaka’daki nüfus, kayda alınmayacak kadar azdı.

O zamanın meskûn mahalle
sayısı, Mermerli, Tepebağ, Sugediği, Hanedan, Sarıyakup, Bakırsındığı,
Hacıbayram, Döşeme, İstiklal, Hurmalı, Yüksekdolap, Çarçabuk, Reşatbey,
Hacısofu, Çınarlı, Alidede, Sarıyakup, Tabakhane (Debbağhane) ve şu anda
anımsayamadığımız birkaçı ile sınırlıydı.

Sugediğini ele alalım. Bilir
misiniz neden Sugediği demişler?

Şunun için demişler; çünkü
oralar su gediği imiş… Çok net olmadı değil mi? Açalım o halde…

Efendim, Eski Vilâyet
binamızın olduğu alan Güneyinden tutun, Hasanaa (Hasan Ağa) Camii’nin güneyinden taa Saydam Caddesine kadar olan alanlar,
bir vakitler Seyhan Nehri’nin istilası altında imiş. Yani, nehir, Taşköprü’yü
geçtikten birbuçuk-iki kilometre kadar sonra, sağ sahilde içeriye giriyor ve bir
koca göl yapıyormuş. Bu göle de, su tarafından yapılmış gedik anlamında “Su
gediği” denilirmiş.

Gel zaman, git zaman, 18’inci
yüzyıla doğru, bu gediği dolduran suyun etrafına göz alıcı bahçeli konaklar yapılmış.
Hele ki 1860’lı yıllarda Adana’yı istila eden Avrupa ahfadı için yeni yalılar, bahçeli
evler birbirini takip etmiş. Yani, Sarıyakup Mahallesi’nin omurgası o zamanlar
atılmış.

İnsanoğlu doğa’nın neresine
el atarsa, orası bozulur… Belki de aynı nedenle burada da su gediği önce yavaş-
yavaş olsa bile sonradan hızla dolmuş. Ne kadar hızla dolmuş, onu da şöyle
anlatmaya çalışalım. 1920-21 yıllarında Adana’yı yöneten Fransızlar zamanında
yapılmış haritaya göre, su gediği yavaş yavaş orası burası dolmuş bir yarı
bataklık gibi. Demek ki, seddeye kadar dayanan mahalle haline dönüşü, 30’lu
yıllara falan denk gelir. Muhayyile ile ifade ediyoruz; atamız bakmış ki burası
bir mahalle oldu, isim gerek, “Ne olsun, ne olsun?” diye fikir alışverişinde
bulunmuştur elbet:

Anniycaın, burası da eyitten bir mahalle oldu, isim koymak
gerek!

Neresini diyon gadasını aldığım?

Şu senin su gediği var tamaaan (hani, var ya, anımsa),
orası doldu ya!

Heye be, hakkaten de dolmuş. Bayaktan (sabahleyin)
ordan geçtim, ben de tahayyürle (hayret ederek) baktım. Gendi gendime, (Bak lan
hele şu su gediğine) dedim, (dün neydiii, bu gün n’oolmuş!..)

Sahih (sahi), su gediği diye bişey kalmamış, sırf
mahalle Allah’ıma, Kitabıma…

Velhasıl, “su gediği aşağı,
su gediği yukarı” derken insanlar isim araya dursunlar, millet yer tarif
ederken “Su gediğinde oturuyoruz…” falan demeye başlamış. Bir de fark etmişler
ki zaten mahallenin kadiiim zamandan gelme adı var. “Aamaaan…” demişler, “Bundan
iyi isim mi bulunacaktı zati, varsın burası da Sugediği Mahallesi oluversin…”

Bize gelince, her ne zaman sohbette “Sugediği” geçse, aklımıza Kadıköy’ün ünlü suböreği gelir ki, eskiden çok lezizdi, mis gibi kokardı. Şimdi ise, ne o sugediği vaaar, ne de o ünlü nefis su böreği… Açıkçası, insanlık yapmışız, her şeye su koyuvermişiz… Halen de su koyuvermeye devam eylemekteyiz  cem-ü-cümle, yani hep berabeR... Yazar: Nurettin Çelmeoğlu  

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?