YAŞAR KEMAL’DEN ÖZLÜ SÖZLER

Araştırmacı Eğitimci Kemal Önal’ın Derlemelerinden Kesit

YAŞAR KEMAL’DEN ÖZLÜ SÖZLER

Yazarlar, bilginler ve alimler kolay yetişmezler. Hayatları çok hareketli geçer. Başkalarının mutluluğu için mücadele verdiklerinden dolayı, kendi mutluluklarını hep göz ardı ederler. Karşılığında da hayatlarında büyük bedeller öderler. Genel de aile düzenleri bozuktur. Babalık ilişkileri ve duyguları zayıftır. Yaşamlarının son bölümlerin de ise, mutluluğa ve huzura duydukları özlem içerisinde, bu fani dünyadan ayrılırlar.

Ünü, dünyayı bile aşan yazarlarımızdan Yaşar Kemal’in hayatı da, romanları da zorluklar ve mücadelelerle geçen bir yaşamdan oluşur. Bunun en güzel örneği ise, yazdığı muhteşem bir eser olan “İNCE MEMET”te görülür.

 06 Ekim 1923 yılında doğan ve 28 Şubat 2015 yılında aramızdan ayrılan Yaşar Kemal sohbetlerinde de daima özlü sözler ve kısa cümlelerle, topluma mesaj verir. Bunlardan   bazılarını da aşağıdaki şekilde derledim.

1. Doğanın yozlaşmasının sonu, insanoğlunun yozlaşmasıdır.  Yozlaşmış, zıvanadan çıkmış, çürümüş bir insanlığı ne yapıp yapmayacağını, şimdiden kestiremeyiz.
2. Çılgınlığın üstesinden gelip, doğayı yeniden yaratıp, insanlık kendi yaratıcılığına yeniden döner mi ? sonumuza şimdiden ağlamaya başlayalım mı?  Yoksa, başımızı iki elimizin arasına alıp, doğayı kurtarmak için el birliği edip, bu çılgınlığa dur mu diyelim?
3. İyi bir toprak parçasının insanları da iyi olur. İyi bir toprak parçası, iyi insanlara da kavuşur.
4. Dijital ortamın ve teknolojinin, her geçen gün giderek daha da çevrelediği yeni bir dünya başlıyor. Dikkat edeceğimiz en önemli husus, yaşamı devam ettirecek olan doğaya, son derece iyi bakmamız gerekir. Aksi takdirde, bu dünyanın yok oluşunu hep birlikte hazırlıyoruz demektir.
5. Halklar ve kişiler özgür olmadıkça, dünya barışını bir düş olarak sayabiliriz. Ancak,  özgür kişilerden oluşmuş toplumlar barışı sağlayabilirler.
6. Doğa ile barışık bir yaşam, insan sağlığının, psikolojisinin, değerlerinin ve sürdürülebilir toplumsal dayanışmanın vazgeçilmez koşuludur.
7. Sanat ve edebiyat, özellikle de roman, insanı insan yapan, yaşama gücü veren, temel değerlere yabancılaşmayı engelleyen, önemli bir kaynaktır.
8. Bilinçli olarak, ben aydınlığın türküsünü, iyiliğin ve güzelliğin türküsünü söylemek istedim.
9. Yaşayarak ve yaratarak eğitim, benim için bir tutkudur.  
10. Dünyamızdaki çocuklar doğaya ve insanlara yabancılaşsınlar diye  her şey yapılıyor.