ÇGC VE BAŞKANLIK
Daha önceki bir makalemde, rahmetli Kurucu Başkanımız ve meslek büyüğümüz Mustafa Çoban Yurtçu Abimizi anlatmış, onun Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığından nasıl ayrıldığını yazmıştım.
Anımsatayım. Değerli büyüğümüz Çoban Yurtçu, yürütmekte olduğu Cumhuriyet Gazetesi Adana Temsilciliğinden ayrılıp, Çukobirlik Basın Müşavirliğine başlayınca bu gelişme, Adana Basın camiasında çalkantıya sebep olmuş ve kendisinden Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını bırakması istenmişti.
Çoban Abi, TRT Çukurova Bölge Haber Müdürü Aydın Remzi Yüregir’in yazdığı mektuptan sonra, Cemiyet Başkanlığından istifa etmiş ve kendisinden sonra da, bendeniz Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olmuştum. İki büyüğümü ve ustamı rahmet, hasret ve hürmetle anıyorum.
Bu onurlu olayı, hiçbir zaman unutmadım. Unutamam da. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti gibi, bir basın kuruluşunun başkanı olmanın, ne kadar önemli olduğunu anlatan bu olayı neden anımsadığımı, günümüze neden taşıdığımı, bunu neden yaptığımı da anlatayım.
Malum, mevkiler ve rütbeler geçicidir. İnsanın bunları ilanihaye uhdesinde tutması hoş karşılanmaz. Sanırım bunu niye yazdığımı tahmin edersiniz.?
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığım, 1978-1988 yılları arasında 10 yıl sürdü. Daha sonra ben de ayrıldım. Yerimi Kurtar Çakın arkadaşıma bıraktım. Kurtar Çakın da yerini Çetin Yeğenoğlu arkadaşıma bıraktı. Yeğenoğlu, ÇGC’yi Kamu Yararına dernek haline getirdi. Daha sonra Tamer Ünal arkadaşım getirildi başkanlık görevine. O da yerini eski başkanlardan Kurtar Çakın’a bıraktı. Kurtar Cakın’da başkanlık görevini, şimdiki başkan Cafer Esendemir’e bıraktı Hafızam beni yanıltmıyorsa Esendemir’de 20 yıldır başkan…
Görev süresinin bitmesine de daha bir yılı aşkın zaman var…
Basın mensuplarının çoğaldığı, mesleğin kabuk değiştirdiği günümüzde, bu görevi yürütmek de zorlaştı sanırım…
Ancak, onun da artık görevini devretmesi gerekiyor.
Çünkü göreve talip olan gençler var.
Umarım bu söylediklerim ve yazdıklarım da, kendisi tarafından da düşünülüyordur. Eğer düşünmüyorsa, kalan sürede şapkasını önüne koysa çok iyi olur…
Bu seferlik de bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
Pozantı Gazetesi’nde beni okumaya devam edin.