1xbet betist supertotobet
Pozantı Gazetesi
webmaster forum

DUT SAVANA SİLKELENİR PALA İSE SEDİRE SERİLİR

DUT SAVANA SİLKELENİR PALA İSE SEDİRE SERİLİR
Bu haber 03 Temmuz 2023 - 12:12 'de eklendi ve 360 views kez görüntülendi.

DUT SAVANA SİLKELENİR PALA İSE SEDİRE SERİLİR

Önceki yazılarımızdan birinde söz vermiştik. “Savan ve paladan bahsedeceğiz” diyerek. İnanıyorum ki, bundan 40-50 yıl öncesine dek evinde savan olmayan Adanalı tek bir aile yoktu. Savan bir ev kadınının eli-ayağı gibiydi. Yere yaygı derseniz, savan işe  yarardı. Yatak-yorgan yığınını gözlerden saklamak için de savan can kurtarırdı. Yer sofrasında da savan bir numaralı temizlik aracıydı. Çor-çocuk yuvarlak sofra tahtasının etrafın oturduğunda, yere serili savanı dizlerinin üstüne çekerek halıyı, kilimi yağ gibi, salça gibi kirleticilerden korumuş olurdu.

DUT SİLKELENECEK YİNE SAVAN GEREK

Küçük halamın avlusunda iri yapraklı çok güzel bir dut ağacı vardı. Beyaz meyvesi, nah şu baş parmağım gibi iri-iri olurdu. Lezzetine doyum olmazdı. Her sabah kahvaltı sonrası ağaca tırmanıp doyasıya yerdim. Belki de bu yüzden, yıllardır ellerimle koparmadığım duttan uzak durur, tesadüf ederse alt dallarda bulduğum dutla yetinirim. Bazı günler, aile kadınları ve çocukları toplanıp dut silkelememi isterlerdi. Ağaca tırmandığımda, dallardan birinin altında birkaç kişinin gerdiği savanı görürdüm. Kendimi emniyete aldıktan sonra da o dalı topuklamaya başlardım… Sen misin topuklayan, Allah sizi inandırsın, o deli deli yağan dolu var ya, işte öyle dökülürdü canım dutlar. İki, bilemediniz üçüncü daldan sonra savanda kilolarca dut olur, millet başına çöküp doyasıya yerdi…

O SAVANLAR ARTIK ASLA BULUNAMAZ!

Zamanımızın savanı, sadece Karaisalı’da  yetişen ve kendiliğinde sarımsı kahverengi sarısı rengindeki pamuk olmazsa asla yapılamaz. “Sarı koza” denilen pamuk artık ekilmiyor. Tohumunu çok aradım, rast gelemedim. Bugün olsa, normal pamuğun en az üç katı fiyatla satılabilir. Çünkü asla solmayan niteliğe sahipti. İşte, o pamuktan eğrilmiş iplik ve normal beyaz pamuk ipliği (yerel adıyla tırlık)  kullanılarak dörder, beşer santim kalınlığındaki sarı-beyaz şeritlerle dokuma yapılırdı. Culfalık veya ıstar denilen el tezgâhlarında ancak 60-70 santim eninde olunca da, iki üç parçası birleştirilerek genişletilirdi. Çok yazık oldu çok; şimdi o pamuğun artık ekilip dikilmemesi ülke adına, telâfisi olmayan ciddi bir kayıp.

SİZ HİÇ PALAYA OTURDUNUZ MU?

Ben oturdum.  Kirevite de serilirdi, sedire de, minder üstüne de. Yoğurt mayalandığında da sıcak tutacak örtü görevi verilirdi. Bir de eşiklerde, salondan odaya halılar arası bağlantı olarak da kullanılırdı. Bu pala, kılıç-bıçak ailesiyle ilgisiz, yine bir dokuma ürünüydü. Ham maddesi evlerde üretilirdi.

Bir-iki kez de evimizde üretildiğini hatırlarım. Amcamın eşi, Döşeme Mahallesinin kızıydı ve Giritliler arasındaydı evleri. Onlardan bazı şeyleri öğrenmişti. Ev ekonomisinde başarılı uygulamaları vardı. Annemin aklına girdi, eskimiş elbiseler biriktirildi. Birkaç akşam birlikte o elbiseleri şeritler halinde kestiler. Parçaları da birbirine teğelle bağlayıp 25-30 santimlik toplar haline getirdiler. Akrabadan birine teslim edilen toplar bir hafta kadar sonra, çeşitli renklerden şeritler halinde dokunmuş yaygı olarak geldi. Pala dedikleri bu imiş…

Bir süre sonra, şimdiki Kocavezir İş Merkezinin bulunduğu alandaki denilen pazar tarafına gittiğimde nasıl yapıldığını gördüm. Burada el tezgâhı olan dokumacılar vardı. Getirilen kumaş şeritlerini, yakın renkleri bir araya toplayıp masuralara sarıyorlardı. Bu makaralar mekiğe yerleştirilerek kullanılınca, renk renk şeritlerle oldukça zevkli ürünler yapılabiliyordu.

Yanılmıyorsam 1980’lerde moda olmuştu… Sosyete, yepyeni kumaşlar alıp keserek dokumacılara götürüyor, lüks palalara sahip olabiliyordu. Şimdilerde ise… Siz sağ ben selâmet; artık o da yok!.. Çok şey gibi tarihe gömüldüüü, kayboldu, gitti!.. ( Yazar: Nurettin Çelmeoğlu)

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER