1xbet betist supertotobet
Pozantı Gazetesi
webmaster forum

ÜÇ URUP EKMEK

ÜÇ URUP EKMEK
Bu haber 08 Mayıs 2023 - 11:22 'de eklendi ve 493 views kez görüntülendi.

ÜÇ URUP EKMEK

Yakında biraz daha değer kazanacağından kuşkum yok!.. Ekmek 5 lira oldu. Ortalama düzeyde, üç çocuklu bir aile günde en az 6 ekmek tüketir; etti mi 30 Liradan ayda 900 Kâat!.. Çocukların defter, kalem, kitap giderleri, harçlık almasalar bile ayda en az 300 kaime tutmaz mı? Tutar elbet!.. Tencere için de neresinden bakarsanız bakınız, yevmiyesi ellilikten aşağı değildir.  İşte, sadece bu kalemler temizinden üç bin lirayı ezip bitirdi bile. Kılık yok, kıyafet yok, elektrik, su, telefon, gaz faturası yok, kira yok, konut vergisi yok, yok oğlu yok daha!..

Yakın geçmişe dek tasarrufa zorunlu ailelerin temel gıdaları arasındaydı “Peynir-ekmek, zeytin-ekmek”. Maşallah, peynirin ibresi 200 Lirayı yakaladı. Zeytin zaten “memleket gıda ayarı” gibi kararttı etiketleri. Bir yumurta 4 Lira olur mu arkadaş? Olmuş bile… Baldı, kaymaktı pekmezdi; bunlar artık hatıralarda kalmış gibi. Sucuk, salam mı dediniz? Boş verin canım!.. Bu ürünlerde sağlığa zararlı gıda koruyucuları var, onun için unutun gitsin!..

URUP EKMEK ÇAĞI

1960’lı yılların başlarında lisedeydim. O yıllarda, münâsip bir katığı tüketmek için urup ekmek yetiyordu. Bakkalların tezgâhında mutlaka ekmek bıçağı olurdu. Zira bir ekmek küçük bir aile için fazla gelebilirdi ve yarım ekmek isteyenler çoktu. Bazen de urup ekmek yeterli gelebilirdi. Urup, Adanaca’da “Çeyrek” demektir. Çeyrek altın bile “Urupluk” diye bilinirdi. Bir ekmek fazla gelecekse, üç urup ekmek, yani yarım artı çeyrek ekmek alınırdı. 

Adana’nın ekonomik ve tarımsal sıçramalar sergilediği 1950 ve 1960’lı yıllar içinde dışarıdan binlerce kişi çalışmak için gelirdi. O yıllarda işçi sözcüğü pek yaygın değildi ve yerine “Amele” kullanılırdı. Bunlar, öğle paydosunda en yakın bakkala giderek urup ekmek siparişiyle başlar, içine katık olarak da elli kuruşluk peynir veya zeytin, ya da tanesi 15 kuruşa satılan iki kaynamış yumurta alarak öğünü kurtarırdı. Urup ekmek o denli dişe değer önem taşırdı. Söz katıktan açılmışken, diğerlerinden da biraz bahsetmezsem başıma saçkıran düşebilir. Helva meselâ… Şeker sucuğu da esaslı katık sayılırdı. Küçük çanak yoğurdunu unutur muyum hiç!.. Zamanımızda yoğurtlar toprak kâselerde satılırdı. Büyük çanak yarım kiloluk, küçük çanak da urup kiloluktu. Sonradan cama döndüler. Yoğurt alacaksanız, evden bir kap getirmeniz gerekliydi. Çünkü boşaltılan çanak yoğurtçuya iade edilirdi. Amele ise dükkânın önünde bir yere oturup çanağı temizleyerek doymuş vaziyette iade ederdi bakkala.

KOCAMAN EKMEK 20 KURUŞTAN SATILIRDI

Şimdiki ekmekleri teraziye vurunca anlarsınız; görüldüğü kadar büyük değil. Modern maya ve bilmediğim katkı maddeleri yüzünden içi “fos” ekmekleri zamanımızdakilerle kıyaslayamazsınız. Bir kere o ekmekler dolu doluydu. Yarım ekmeğin içi, köftelik bir kilo kıymayı kaldırabilecek kadar bereketliydi. Şimdikilerde iç yok ki birader… Kızarmış kabuk!..

Aynı hamurdan beş tür ekmek üretilirdi; topak somun, uzun somun, tava, çakıl ve tırnak ekmekleri… Topak, yuvarlak kesilir ve daha çok çifteli ekmek yapımında tercih edilirdi. Tava ekmeği, tenekeden biçimlendirilmiş, üstü biraz daha geniş mink teknelerdi. Hamur ikiye bölünüp uzunlamasına ve yan yana tavalara yerleştirilerek pişirilirdi. Çakıl ekmeği, kebapçılar için özel yapılan ince, uzun ürünün adıydı. Tırnak ekmek ise, bildiğimiz pideye denilirdi. Hepsi de doyurucu ekmeklerdi. Bazı fabrikalar işçileri için biraz ufakça yuvarlak somun yaptırırlardı. Onlar da çok lezzetli olurdu. Ben Millimensucat Fabrikasının dağıttığı ekmekten birkaç kez yedim.

Bir ekmek 20 kuruştu. Dedem, yaşıtlarıyla sohbet ederken sık sık “Lan buğadar bahalı olur mu Allahın ekmee? Allahım ki, biz beş kuruşa bir okka ekmek alırdık ki, ye ye bitiremezdik. Başımıza daş yağacak daş!..” derdi.

Müteveffalar mezardan, maaz-Allah, çıkarsa, ekmeğin 5 Lira olduğunu görür görmez yıldırım hızıyla mezarlarına dönmez mi sanıyorsunuz?

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER